Güney’in İncisi Mersin

12 Eylül 2019
narprmedya

Mersin; ticaret, tarım, sanayi, lojistik başta olmak üzere değişik sektörlerdeki üretimlerinden aldığı güçlü geleceğe güvenle bakan bir kent.

Her geçen gün üretimini artıran kentte; kamu ve yerel yönetimlerin öncülüğünde Mersin Ticaret ve Sanayi Odası ve Mersin Ticaret Borsası başta olmak üzere oda, borsa ve sivil toplum kurumları arasında yakalanan birlikteliğin güçlendirilmesine özel bir önem verilmekte.

Kentin en önemli gündem maddesi ise üretimi artırmanın yanında; verimlilik ve daha fazla ihracat. Bu olumlu tablo rakamlara da yansımış vaziyette. Mersin cari açığı olmayan ender kentlerimizden biri. Kendisine 2 milyar dolarlık ihracat eşiğini aşmayı koyan kentin önümüzdeki 5 yıl içindeki ihracat hedefi ise 5 milyar doları yakalamak.

Mersin’de; Akdeniz Sahil Yolu, OSB Otoban bağlantı yolu, konteyner limanı, Çukurova Hava limanı ve Tarsus Kazanlı Turizm Bölgesi gibi büyük yatırımlar bulunmakta. Bu yatırımlardan bir kısmı devam etmekte bir kısmı ise henüz başlama aşamasında. Tüm bu yatırımların hayata geçmesi ile Mersin’in yıldızı daha da parlayacak. Mevcut turizm imkan ve kabiliyetlerinin yanında Tarsus Kazanlı Turizm Bölgesi’nin hayata geçmesi ile ülkemizin en önemli turizm bölgelerinden biri haline gelecek

Geçmiş yıllarda serbest bölgesi ve limanı ile anılan Mersin’de; sanayi alanında ülkemizin büyük gruplarının yatırımlarının yanı sıra temelleri 1994 yılında atılan Mersin Tarsus Organize Sanayi Bölgesi de günümüzde adından sıkça söz ettirmeye başlamış başladı. Mersin Tarsus OSB’nin  günden güne gelişerek bugün 600 milyon dolarlık ihracatın yapıldığı bir bölge haline gelmesi bundan sonraki süreçte bölgenin, kentin kaderinde çok daha fazla söz sahibi olacağını göstermekte.

Kent önderleri ülkemizin her şeyden önce bir tarım ülkesi olduğunu unutmadan diğer alanlardaki üretimleri geliştirirken, sadece sanayide endüstri 4.0 tek başına yeterli olmayacak; tarımda da acilen 4.0 için çalışmaların başlaması gerekir diyorlar. “Ülke olarak kalkınmak için hep sanayileşmeye baktık ve tarımı gözden kaçırdık. Rekabetin olmadığı yerde rehavet olur. Katma değeri yüksek ürünlerin ve dış ticaret açığı veren ayçiçeği, soya gibi ürünlerin üretimine yapılan destek ve teşviklerin arttırılmasını, tarım politikalarımızın dışa bağımlılıktan uzak olarak geliştirilmesini istiyoruz” diyorlar. Her yıl pamuk ithalatı için ülkemizin yaklaşık 2.5 milyar dolar yurt dışına ödeme yaptığı gerçeği göz önüne alınır ise tarım alanında yerli ve milli politikaların hızla hayata geçirilmesinin ne kadar önemli ve acil olduğu bir kez daha anlaşılacaktır.

Mersin, ülkemizin bitkisel üretim değeri açısından ilk 3 ilinden biri.  Ülkemizde üretilen muz, limon, yeni dünya, yafa portakal, king mandalina gibi ürünlerin yarısından fazlası Mersin’de üretiliyor. Çilek, soya, keçi boynuzu, sivri biber, iç mekan süs bitkileri gibi ürünlerin de yüzde 20’sinden fazlasının üretimi gerçekleştirilmekte.

Mersin, ülkemizin Narenciye başta olmak üzere hububat bakliyat ve yağlı tohumlar açısından merkezi konumunda. Mersin’in toplam ihracatının yüzde 20’lik bölümünü sadece narenciye ürünlerinden elde edilen gelir oluşturuyor. Bu konudaki en büyük açmaz ise, narenciyede iç tüketim ve ihracat toplamının, üretim in altında kalması. Bu gerçekten yola çıkan Mersin Ticaret Borsası narenciye tüketimini ve ihracatını artırmak için ulusal ve uluslararası alanda yaptığı işbirlikleri ile Uluslararası Mersin Narenciye Festivali düzenlemekte. Bu yıl 6.’cısı düzenlenen festivale 30’u aşkın ülkeden yaklaşık 700 gösteri sanatçısı katıldı. Açılan stantlar, yapılan ikramlar ile adeta bir açık hava fuarını andıran festivalde defileler, yarışmalar ve bir birinden farklı etkinler de gerçekleştirildi.

Ülkemizde birçok ilden daha büyük olan Tarsus’a değinmeden olmaz. Tarsus Sanayi ve Ticareti Odası ve Tarsus Borsası başta olmak üzere kentin kurumları Tarsus’un eski parlak günlerini tekrar yakalaması için yoğun bir çaba göstermekte. Kentin; sanayi, turizm ve tarım alanında hak ettiği seviyeye bir an önce gelmesini hedeflemekteler.

Mersin, içinden geçtiğimiz sıkıntılı günlere, artan kurlara ve bazı bankaların iş dünyasına yönelik izlediği kredi politikalarına rağmen umutsuzluğa kapılmadan ülkenin geleceğine güvenen insanları ile üretmeye; ürettiğini ihraç ederek ülkemize değer yaratmaya devam ediyor.

No comments

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir